Karotis Arter Hastalığı Kendini Nasıl Gösterir?

Halk arasında yaygın şekilde şah damarı olarak bilinen karotis arterler, kendi aralarında iç ve dış olmak üzere iki dala ayrılmaktadır.

Aynı zamanda her dal, kendi içerisinde farklı dallanmalardan oluşmaktadır. İç karotis arterler, akciğerlerde oksijenlenen kanın beyne ulaştırılmasından sorumludur. Dış karotis arterle ise kanın saçlı deri, yüz ve boyun bölgelerine iletilmesini sağlamaktadır. Bu arterlerden herhangi birinde tıkanıklık oluşması sonucunda ise karotis arter hastalığı ortaya çıkmaktadır.

Damarların iç yüzeylerine yerleşen ve yüksek yağ oranına sahip olan plaklar, damar içi duvarlarında daralmalara neden olmaktadır. Bu durum sonucunda ise taşınan kan miktarı ciddi oranda düşüş göstermektedir. Plakların karotis arterlerde oluşması, vücutta hayati öneme sahip temel fonksiyonların gerçekleştirilmesini engellemektedir. Aynı zamanda oluşan pıhtıların tutundukları yüzeyden kopmaları ve kan dolaşımı ile vücutta ilerlemeleri sonucunda felç gibi komplikasyonların görülme riski bulunmaktadır.

Karotis arterlerde ileri evre daralmaların oluşması, yırtıkların görülmesi, pıhtıların kan dolaşımına karışarak daha küçük damarları tıkaması ya da oluşan pıhtının beyne 3 ila 6 saat kadar yeterli kan akışının sağlanmasını önlemesi gibi durumlar karşısında beynin ilgili bölümünde kalıcı deformasyonlar ortaya çıkabilmektedir. Karotis arter hastalığının en yaygın sebebi ise damar sertliğidir. Bu nedenle kişilerde kalp ve damar hastalıkları ile birlikte görülme oranı oldukça yüksektir.

Karotis Arter Hastalığı Semptomları Nelerdir? Nasıl Anlaşılır?

Karotis arter hastalığı belirtileri, genel olarak ileri evrede bir pıhtı oluşumu ya da daralma meydana geldikten sonrasında ortaya çıkmaktadır. Bazı vakalarda ise felç ve iskemik atak durumları ile kendini göstermektedir. Akut bir arter tıkanması meydana gelmeden öncesinde ise semptomların fark edilmesi mümkün olmamaktadır. Bu nedenle belirtilerin kendini göstermesi için uzun bir zaman geçmesi gerekmektedir.

İskemik ataklar, felç vakalarından farklı olarak beyne sağlanan kan akışının kısa bir süreliğine kesilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Ataklar, yalnızca birkaç dakika ile sınırlıdır. Yaklaşık 1 saat içerisinde ise tüm semptomlar kaybolmaktadır. Ancak bu ataklar, kalıcı beyin hasarı ve felç habercisi olduğu için kesinlikle göz ardı edilmemelidir. Felç ve iskemik atak belirtilerinin ise şu şekilde sıralanması mümkündür:
●       Sebepsiz ve aniden oluşan şiddetli baş ağrısı,
●       Baş dönmesi,
●       Konuşma zorluklarının yaşanması,
●       Denge kurmakta güçlük çekilmesi,
●       Algılama ve anlama zorluklarının görülmesi,
●       Görme bozukluklarının ortaya çıkması,
●       Yüz, bacaklar ya da kollarda tek taraflı ani güçsüzlük ya da uyuşukluk hissinin oluşmasıdır.
karotis arter hastalığı habercisi olan geçici iskemik atak ya da felç belirtileri kesinlikle ihmal edilmemelidir. Aksi halde ani ölümler gibi hayati risklerin meydana gelmesi kaçınılmaz olacaktır.

Karotis Arter Hastalığına Yol Açan Etmenler Nelerdir?

Sağlıklı kişilerde karotis arterlerin iç duvarları, pürüzsüz ve esnek bir yapıya sahiptir. Ancak birçok etmene bağlı olarak iç duvarlarda hasarlar meydana gelebilmektedir. Bu durum sonucunda ise karotis arter hastalığının ortaya çıkma riski artış göstermektedir. Karotis arter hastalığına neden olan etmenlerin ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:
●       Kanda bulunan düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) ve trigliserid oranlarının artış göstermesi,
●       Yaşlanmaya bağlı olarak ortaya çıkan damar deformiteleri,
●       Yüksek tansiyon (hipertansiyon) hastalığının bulunması,
●       Kişilerde insülin direncinin görülmesi,
●       Şeker hastalığı olarak da bilinen diyabet sorunun varlığı,
●       Hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmiş olması,
●       Sigara ve alkol kullanma alışkanlıklarının bulunması,
●       Dengeli ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarına sahip olunmaması,
●       Bel çevresinde yağlanma ve genişleme sorunlarının görülmesi,
●       Vücutta bazı enfeksiyonların gelişmiş olması,
●       Genetik yatkınlığın bulunmasıdır.

Karotis arter hastalığı, şah damarında anevrizma oluşması ya da özelliklerde kadınlarda sık görülen fibromaskülerdisplazi sorunun bulunması gibi nedenlere bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Hastalığa yol açan sebeplerin belirlenmesi ise tıbbi öykünün alınması, hasta geçmişinin incelenmesi, fiziki muayenelerin gerçekleştirilmesi, ayrıntılı nörolojik muayenelerin yapılması, karotis ultrasonografisinin uygulanması, MR anjiyografi çekimlerinin gerçekleştirilmesi, BT anjiyografi çekilmesi ya da karotis anjiyografi testlerinin yapılması sonucunda mümkün olmaktadır.

Karotis Arter Hastalığı Tedavisinde Kullanılan Yöntemler Nelerdir?

Karotis arter hastalığı tedavisi, semptomların şiddeti ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişiklik gösterebilmektedir. Tedavi için başvurulan yöntemlerin ise kısaca şu şekilde sıralanması mümkündür:

●       Günlük Yaşam Alışkanlıklarının Düzenlenmesi: Dengeli beslenme, ideal vücut ağırlığına ulaşma, kolesterol seviyesini dengeleme, düzenli uyku, sigara kullanımının azaltılması ve fiziksel aktivitenin artırılması gibi sağlıklı yaşam uygulamalarını kapsamaktadır. Aynı zamanda yüksek kan basının geliştirilmesi sonucunda karotis arter hastalığının önlenmesi ve ilerlemesinin durdurulması da mümkün olmaktadır.

●       Farmakolojik Tedavilerin Planlanması: Hastaların, nöroloji uzmanı tarafından belirlenen ilaçları düzenli şekilde kullanmaları anlamına gelmektedir. Aynı zamanda kan sulandırıcı ve inceltici özelliği bulunan ilaçların reçete edilmesi de mümkündür. Tedaviden en etkili sonuçların alınabilmesi için kişide görülen risk faktörlerine bağlı olarak hipertansiyon, diyabet, obezite ve kalp hastalığı gibi alanlarda uzmanlaşmış hekimlerden konsültasyon alınması; ardından gerekli ilaçların tedavi planına dahil edilmesi de gerekebilmektedir.

●       KarotisEndarterektomi Uygulaması: Günümüzde en sık kullanılan karotis arter hastalığı tedavisidir. Uygulama sırasında damar iç duvarında tıkanıklığa sebep olan plak, cerrahi prosedürlerle çıkarılmaktadır. Aynı zamanda ihtiyaç duyulması halinde damara yama yapılması da mümkün olmaktadır. Bu sayede felç riski tamamen önlenebilmektedir.

Karotis arter hastalığı tedavisi için uygulanan yöntemlerin tümünde dikkat edilmesi gereken temel nokta, doğru hekim seçiminin yapılabilmesidir. Karotis arter hastalığı İstanbul tedavi imkanlarından yararlanmak isteyen kişilerin, yüzlerce başarılı operasyon ve küresel çapta onlarca bilimsel çalışma gerçekleştirmiş olan Macit Bitargil ile irtibat kurmaları tavsiye edilmektedir. Bu sayede en etkili tedavi sonuçlarının alınması mümkün olacaktır. Macit Bitargil, karotis arter hastalığının yanı sıra derin ventrombozu gibi periferik arter hastalıkları için İstanbul ilindeki hastaların tedavisini sağlamaktadır.